21 Eyl 2007

Uçurtma İpi

Hayvanları kışın besleyebilmek için yazdan ot stoğu yapılırdı. Bu otlar, her biri bir ev büyüklüğünde dev bloklar olarak stoklanırdı. Ot blokları rüzgardan korunsun diye iki ucunda birer taş bağlı olan ipler atılırdı üstlerine. Taşlar ot bloğunun iki tarafından yerden 1-2 metre yüksekte kalırdı.
Biraz zıplayarak bir taraftaki taşı yakalar ve yavaş yavaş çekmeye başlardım. öbür taraftaki taş yükselip bana doğru gelirdi ve sonunda düşerdi. Bu yaramazlığın sonucunda elimde iki ucunda birer taş olan yaklaşık 20 metrelik bir ip kalırdı. Taşları çözer, ipi özenle sarar ve oradan hızla uzaklaşırdım. Sağlam güzel iplerdi bu ipler. Tam uçurtmalık.
Ben uçurtma uçuramayacak kadar küçükken mahallemizde sanırım abilerim de içinde epeyce uçurtma meraklısı vardı. Uçurtmalar büyük bir özenle yapılır, uçurulurdu, iddialı yarışmalar bile yapılırdı. Bir uçurtmanın ipinden tutabilecek kadar büyüdüğümde, bilmem neden, etrafımda konuyla ilgili kimse bulamadım. Böylece ne bir uçurtma yapabildim, ne de uçurabildim.
Sanırım bu ipleri birgün ucuna bir uçurtma bağlamak umuduyla özenle sarar, duvar oyuklarında filan saklardım. Uçurtma için kullanamasam da ipe gereksinim duyduğumda hiç sıkıntı çekmezdim, o kadar çok yerde o kadar çok ipim vardı ki...
Şimdilerde ise Koçtaş filan gibi mağazalara gittiğimde, ip reyonunun önünde şöyle bir durmadan geçemem. Hayranlıkla izlerim değişik kalınlıkta ve türde ip rulolarını. Eşim evde hepsinden birer rulo olduğunu hatırlatarak çekiştirir kolumdan...

Hiç yorum yok: