25 Eki 2007

Teflon Tava

Bayramyeri semtindeki bekar evimize üçüncü kişi olarak Sarkis adında tıp fakültesinde okuyan bir arkadaş geldi bir gün. Ev aslında, üçüncü kişi bir yana, iki kişi için bile çok küçük ve kullanışsızdı. Benim gördüğüm ilk teflon tava, Sarkis'in çantasından çıkmıştı, "arkadaşlar bu tava özel, lütfen bunu kullanmayalım" uyarısıyla. Sarkis'in bu tavayı bizim önümüzde ilk kullanımını film gibi izlemiştik. Yağ vıjt diye kaymıştı üzerinde, ayrıca bu tavayla tahta kaşık kullanılması gerekiyordu ve vardı da Sarkis'in bir tahta kaşığı. Üç yumurta kırılacak boyuttaydı, bizi büyüleyen yanı ise yıkamak gerekmiyor olmasıydı, tava kendiliğinden temizlenme özelliğine sahipti. Bilim ve teknoloji işte buydu... Sarkis, tavayı güzelce ekmekle sıyırıyor sonra peçeteyle de şöyle bir silince tava pırıl pırıl oluyordu.
İlk günlerin yabancılığını atınca, Sarkis yokken gizlice kullanır olduk teflon tavasını, biraz daha tanışınca yanında da kullanmaya başladık. Muhteşemdi. Aylarca hiç yıkamak gerekmiyordu.
Sarkis bizimle sanırım altı ay filan oturdu. Birgün eşyalarını topladı, gidiyorum dedi ve gitti. Giderken teflon tavasını almadı. Bu büyük bir armağandı bizim için. O tavayı sanırım canını çıkarana kadar kullandık. Son anımsadığımda teflon olma özelliği pek kalmamıştı...
Tahta kaşık kullanmak konusunda da "boşver artık" diyorduk. "Ne tahta kaşığı?"

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Ya brother,şu koyduğun resim var ya.. bizim bir arkadaşın oğluna o kadar çok benziyor ki..