7 Oca 2009

Özür Diliyorum

Muş’un Bulanık ilçesinde doğdum. Ailem ben doğmadan iki yıl önce taşınmıştı bu ilçeye. Bütün çocukluğumun geçtiği mahallemizde Türkçe'den başka bir dil konuşan kimse yoktu. Mahallemizin dışında, çarşıda ve Teygut köyüne amcamlara gittiğimde farklı bir dil olarak Kürtçe, çok sık olmamakla birlikte bazen de çarşıda birilerinin Arapça konuştuğunu duyardım.
Ermenice konuşan hiç kimseye rastlamadım. Ama hem Bulanık'ta, hem sık gittiğimiz Teygut köyünde Ermeni Mezarlığı vardı, üstünden geçip giderdik.
Özür diliyorum !
Ermeni sözcüğü, hemen herkesin kullandığı, anlamını bilmediğim bir küfürdü, ablamlar, annem birine kızıp bağırdıklarında “Ermeni” derlerdi. Bana da çok dendi. Ben de çok dedim.
Özür diliyorum !
Ortaokulda öğrendim ancak, Ermeni’lerin de, Türk gibi, Kürt gibi bir çeşit insan olduğunu ve tabi bizi asıp kestiklerini, arkadan vurduklarını, en büyük düşmanımız olduklarını. Fakat soyut bir düşmandı bunlar, yoktular çünkü. Sormadım “neredeler?” diye.
Özür diliyorum !
Doğduğum ilçe yani Bulanık’ın bir adı daha vardı: Kop. (Gop diye söylenirdi, Bulanık'tan daha yaygın olarak kullanılırdı, hatta ilçe futbol takımının adı Kopspor’du.) Kop acaba Ermenice bir ad mıydı?

Ya amcamların köyü: Teygut; komşu köy: Odunçor, onun yanında Kotali, onun yanında Abri... Bunlar aklımda kalanlar... Tabi bunların sonradan konulmuş çiçekli böcekli adları da vardı: Balotu, Yoncalı, Gülçimen vb. Bu adlar Ermenice mi? Kürtçe mi?
Bolca mezarlıkları olduğuna göre bu topraklarda bizden önce onlar da yaşamış olmalılar. Şimdi yoklar. Sormadım “neredeler?” diye.
Özür diliyorum !
Doğup büyüdüğüm topraklarda hiç Ermeni görmedim. Üniversite sınavına, İstanbulda bir Ermeni İlkokulunda gireceğimi duyunca, sınıf arkadaşım , solcu olduğum için sanırım, “eh tam sana göre yer çıkmış” dedi. Yanıt veremedim.
Özür diliyorum !
Üniversitede yıllarımda ilk kez bir Ermeni arkadaşım oldu, üstelik bir süre ev arkadaşlığı yaptık, aynı siyasi görüşlere sahiptik. Onunla ilişkimizde bütün filtrelerimizi kaldırabildik mi bilmiyorum. Bir gün gözleri dolarak, Ermeni olduğu için, askerlikle ilgili yaşadığı sıkıntıları anlatmıştı. Mesele, gelecek güzel günler, sosyalizm filandı ama Sarkis, şimdi ve gerçekti.
Özür diliyorum !
Liseli oğlumla birlikte, televizyonda tartışma programlarında tanıdık Hrant’ın duygu dolu sesini. “Tek doğru düzgün konuşan o” demişti bir kere oğlum. Sonra Hrant’ın haberini vermek zorunda kaldım oğluma. Dondu kaldı çocuk.
Özür diliyorum !

Hiç yorum yok: